8 Ağustos 2012 Çarşamba

İnişler Çıkışlar

Hayat böyle.. Bana da bunu iyice öğrenme fırsatları sağlamaya çalışıyor.. Sanırım 2005 yılından bu yana ciddi, oldukça disiplinli bir eğitime tabii tutuluyorum, hayatın inişleri ve çıkışları hakkında. Herşey zıddıyla var; mutluluklar da mutsuzluklarla.. Son günler yine roller coaster efekti ile geçti ve neyse ki an itibari ile tekrar sular duruldu...

Çınarcık ardından bir kaç günü Alaçatı'da geçirdim, tekrar kalbimi oralarda bırakıp döndüm, fotoğraflara bakıp güzel bir post hazırlamayı planlarken... Bir gün önce komşularını ağırlayan ve neşe, canlılık dolu sesi ile bana "çok iyiyim, merak etme" diyen annem rahatsızlandı ve hayati tehlike ile gittiği hastanede hemen yoğun bakıma alındı... İşte insanlar plan yapar, tanrı gülümser! Annem Yalova'da, onu takip eden kardiyolog ve nefrolog İstanbul'da olunca durum yine biraz karmaşık bir hal aldı. Ama neyse ki çok şanslıyız, çabuk çözdük ve buradaki doktorlar, oradaki doktorlar ile görüşerek bir tedavi planı yapıldı, durumu riskli olduğu için Yalova'da kalmasına karar verildi ve bu sefer hayatımıza diyaliz de girdi.. Umarım bu yeni durum hoş geldi ve umarım kısa süreli bir ziyaret için geldi.. Sonuçta annemin durumu çok şükür ki  daha iyiye gidiyor. Bugün yoğun bakımdan çıktı.. Ben ise Alaçatı'daki o keyifli, umarsız, tembel günlerin ardından gündüz iş, akşamları iş çıkışı Yalova, ardından  tekrar İstanbul biçiminde farklı bir düzene girdim... Şimdilik dileğim annemin daha da iyi olup hastaneden çıkarak İstanbul'a gelmesi, artık ondan sonra da onu uzun süredir takip eden doktorlarını dinleyeceğiz.

Ben nasılım? Galiba bir çeşit duyarsızlaşma yaşıyorum, ne hissediyorum diye kendime döndüğümde gözlerim yanmaya, boğazım düğümlenmeye başlıyor... O yüzden buna bakmak istemiyorum, bakmıyorum... Ama geceleri uyurken rüya mı görüyorum, yoksa uyanıkken düşünüyor muyum? Pek ayırt edemiyorum... An itibari ile ise kaygım azaldı, tekrar gülümsüyorum.