26 Ağustos 2011 Cuma

Bir ödev daha bitti... İnanamıyorum.. Geştalt Terapisti Olmaya 10 Ödev mi Kaldı???


Bu sefer "depresyon" yazdım ama öldüm-bittim yazarken.. Bu sabah saat altı civarı bitirdim, şimdi işteyim.. Ödev bitmeden önceki halim aynen böyleydi..  Son kontrolü yapamadım artık, çünkü gözlerim kapanıyordu.. Bir saat uyuyup işe geldim, günlerdir böyle.. ama burada gözlerim tekrar açıldı ve birkaç küçük hatamı farkettim ödevde.. olsun ne yapalım..

Bence depresyondaki o hüznün ve yalnızlığın tuhaf bir tadı var.. Hem yüreğin sıkışıyor, kaçmak istiyorsun.. hem de orada kalmak istiyorsun.. Geştalt dilinde bunun adı "kördüğüm".. Hem ilginç biçimde keyif aldım yazmaktan, hem de içim daraldı.. Neyse önceki ödev güncellemem sayesinde notum epeyce yükseldi, umarım bu ödevden de güzel bir not alabilirim.. Motivasyonum arttı.. Yapamayacağım diyen ben Geştalt Terapisti olmaya kaç ödev kaldı diye sayıyorum.. Tabii daha dünya kadar saat süpervizyon almam lazım, kendi terapimi tamamlamam lazım ama olsun :)

Bu arada ilginç bir şey oldu bana..  bir sonraki ödevim için hemen okumaya başlamak istiyorum.. Konumu belirledim bile.. Merak ediyorum, öğreneceklerimi.. Heyecanlanıyorum.. Bir ödev için? Kendime şaşırıyorum ama öyle.. Neyse bu heyecanı kaygıya dönüştürmeden okumaya başlayayım :)

Kördüğüm doğurgan bir süreç.. Bende heyecan doğurdu.. :))))

Bu arada hala sigarasız yaşıyorum.. Muhteşem bir şey.. Kötü kokmuyorum, rahat nefes alıyorum... Ne güzel :)

21 Ağustos 2011 Pazar

Büyükada Aya Nikola Plajı

Benim yeryüzündeki cennetlerimden biri Büyükada'dır.. Bir süredir yine can sıkıntısı, iç daralması, ruh kararması gibi durumlar bastı.. Kardeşimin durumu da benden parlak değil.. Dolayısıyla biz bugün içimizi açacak renklere bakmak, güneşin altında döne döne yatmak falan istedik.. Aslında bu yıl anneciğim hepimizi şaşırttı, maaşallah sağlığı elveriyor ve Çınarcık'ta kalıyor, tıpkı eski günlerdeki gibi.. Yani onların yanına gidilebilirdi ama iki kızını da gergin görünce annecik çok üzülecek, biz daha da gerileceğiz diye İstanbul'da kaldık..

"Haftasonu ne yapsak" sorusunun yanıtı ikimiz için de çok açıktı: "Adaya gidelim"

Artık büyük bir çoğunluk biliyor, Prens Adaları'ndaki beachlerde denize giriliyor ve konforları güneydekileri aratmayacak cinsten.. Biz daha önce de "Yörükali Plajı"na gitmiş ve çok kalabalık olması dışında memnun kalmıştık.. Bu sefer Adalar Belediyesi tarafından işletilen, "Aya Nikola Plajı"ndaydık ve Ramazan olması nedeni ile inanılmaz sakin ve dinlendirici bir gün geçirdik..

Plaj, Büyükada'nın doğusunda Sedef Adası manzaralı, Sedef Adası'na arkanızı dönerseniz de Büyükada'nın ormanı gözünüzü ve ruhunuzu dinlendiriyor.. İnanması zor ama bu sessiz-sakin, yemyeşil yer daha önce, uzunca bir süre Büyükada'nın çöplüğü olmuş.. Yapılaşmanın yok denecek kadar az olduğu Aya Nikola Koyu'na faytonla da ulaşmak mümkün ama biz iskelenin hemen yanından kalkan teknelere bindik. Her plajın kendi teknesi var ve taşıma ücretsiz yapılıyor. Aya Nikola Plajı'nın giriş ücreti ise şezlong ve şemsiye de dahil 10 TL. Yemek yiyebileceğiniz küçük bir cafesi var; çok fazla seçenek olmasa da karnınızı doyurabiliyorsunuz ve fiyatlar oldukça uygun..

Marmara'da artık denizin temizlendiğini görmek çok güzel.. Deniz, tabii ki güneydeki kadar berrak değil ama artık Marmara'da da balıklarla yüzebiliyorsunuz.. Dönüşte teknemize eşlik eden yunuslar, artık Marmara'nın eski sakinlerine tekrar kavuştuğunun kanıtı gibiydiler..

Ben derim ki eğer hafta sonunda İstanbul'daysanız ve serinlemek istiyorsanız, sakın havuzlara gitmeyin.. Onun yerine Büyükada Aya Nikola Plajı iyi bir seçenek bence..

Bir başka seçenek de "Boğaz'da Yüzme Turu". Biz geçen yaz ve ondan önceki yaz, bunu da denemiş ve çok memnun kalmıştık. http://www.yuzmeturu.com/yuzmeturlari.htm adresinden detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.. Gerçekten farklı bir deneyim olmuştu bizim için, sabah kahvaltısını Boğaz'da yol alırken yaptığımız turda, Anadolu Kavağı yakınlarında küçücük bir koyda demir atmış ve yüzmüştük.. Bir tarafta Karadeniz, diğer tarafta İstanbul Boğazı..

İstanbul'un yeryüzü cennetlerinden biri olduğunu düşünüyorum, her zaman şaşırtan ve bir sürü seçenek sunan güzel şehrim benim :)