19 Kasım 2009 Perşembe

Var Mıyım? Yok Muyum?


Martin Buber diyormuş ki: "Bir insanın varlığını ancak "öteki" teyidedebilir.."

Şu sıralar Gestalt Terapi eğitimim için hazırlayacağım ödevle meşgulüm. Her iki ayda bir, üç gün bir araya gelen bir eğitim grubuna devam ediyorum ve olağanüstü bir yaşantıya bırakıyorum kendimi bu eğitimlerde.. Bir ay önce 4. Modül'ü aldık: Diyalog

Şu anda hem kuramsal açıdan, hem de kendi yaşantılarım açısından "diyalog"la yatıyorum, "diyalog"la kalkıyorum.. yanlış anlaşılmasın, henüz ödeve dair tek satır çıkmadı ama zihnim dolu, sürekli düşünüyorum..

"İnsanın doğumundan ölümüne onaylanma ihtiyacı vardır" diyor okuduğum makale. Özellikle ilk bakımı veren kişilerin onayı (ki bu durum, bilmediğimiz birşey değil).. Kişi ancak bu "evet"i aldıktan sonra kendi zeminini oluşturabilir ve çevrenin mutlak onayından yeterince bağımsızlaşır. Ne olduğu için onay alamayan kişi, diğerlerinin beklentilerine uygun kimlikler geliştirir. İnsanlar üzerinde "etki" bırakmayı öğrenir. "Spontanlık" yerine "görünüş" gelişir. Bu durumda gerçek benliğine yabancı ve uzaktır. Onay; kişiyi dikkate almak, ona varlığını hissettirmektir.

Sonra düşündüm; daha bir hafta önce ağlaya ağlaya, bana "annemin benimle gurur duymasını istiyorum" dedirten şey, o "evet"i hissedememem mi? Yoksa yaptıklarımı, yaşadıklarımı kabul etmemesi mi?

Kafam karıştı kabul ve onay konusunda.. Kabul gerekli değil diyordu makale, hatta olmayabilir ve olmadan da onay yaşanır.

Varlığımı, sadece görüntümü değil, ötekinin teyidetmesi!! Yani en utandığım, en derine gömdüğüm, yüzleşmekten korktuğum ama farkedilmeyi ve onaylanmayı bekleyen tarafımla varlığım.. Onlar dışarı çıkıp onaylanmadıkça ben aslında yok muyum?

2 yorum:

  1. tam da yeni bloguma buna benzer kafa karışıklıklarımı yazıyordum. hayat ve biz bitmeyen bir muamma. halbuki cevap önümüzdek duruyor belki de ama yok artık orda değildir diye en derin yerlerde arıyoruz hep cevabı. kimbilir?
    Bir de şu e-posta yoluyla abone olu nasıl yaptın Selma abla buraya abone olunca yazılar maillere gidiyor değil mi?

    YanıtlaSil
  2. bir varmış bir yokmuş

    onaylanmak ne güzel şey. nasıl da ferahlatıyor. üstelik akış halinde olmak onaylanma olmadan olmuyor. yani onaylanma hissi tam olunca akıp gidiyorsun gönlünce.

    hani dışımızdaki dünyayı içimizde yeniden kuruyoruz. hani o onay vermeyenler kendi kendimize onay vermemeye dönüşüyorlar. çok sinsi bir şekilde kesiyorlar önümüzü.

    ben onaylıyorum seni :)

    YanıtlaSil