23 Nisan 2013 Salı

Kutlamalar...

Bu ay benim için kutlama ayı... Şımartılma sırası şimdi bende! Bir süredir küçük organizasyonlarla yeniden yeniden kutluyorum doğum günümü... Doğum günümün sabahı ise hissettiklerim duygu kokteyli gibiydi... Bir ağladım bir güldüm... Sabah tüm iş arkadaşlarım geldiler, onlara sarılırken bir yandan içimde hayatımın en zor yıllarından birinde yanımda oldukları için duyduğum minnet vardı... Her biri, varoluşuyla benim için kocaman bir armağan!
Bir de uzaklardan gelenler vardı ki onlar hem göze, hem mideye hitap etti.. 
Bu yıl "Hüsn-ü Yusuf Yılı" idi.. Hem ev, hem de ofiste bana eşlik ediyorlar hala.. Çok sevdiğim bu çiçeğin diğer bir adı da "Acem Karanfili" imiş... Derin  çok komikti "Teyze, bak sana bu çiçekleri kendi paramla aldım" diyerek verdi, Disneyland için biriktirdiği paralara kıymış kuzucum :)
Kardeşim hafta sonu Derin'in veli toplantısına gitti, herkesin İngilizce dersinde yazdığı mektuplar asılı imiş, kardeşciğim Derin'in yazdığı mektubu fotoğraflamış; diğerleri anne-babalarına yazarken, benim kuzum "Dear Aunt...." diye başlamış mektubuna...
Arkadaşım E.'nin eşi sayesinde keşfettiğimiz Bbc Bosphorus Brewing Co. geçtiğimiz günlerin keyifli olaylarından biriydi.. Kendi biralarını kendileri üreten bu bira tapınağını, tüm biraseverlere öneririm, özellikle yaz aylarında bahçesi çok keyifli bir mekan olacaktır. 
Bu tepsideki biraları denedikten sonra, biraz baharatlı bir bira olduğunu söyledikleri "Haliç Gold"da karar kıldık biz. Açıkçası pişman da olmadık. Yanında ise Somon salata ve tavuk pate aldık...
Sonra Z.'de buluştuk; şaraplar, ev yapımı likörler, kahveler içtik. Ben hiç wasabi yememiştim, tadına baktım.. Acısı uzun süre kalmadı ağzımda, pek de sevdiğimi de söyleyemeyeceğim..Aşağıda yeşil renkli çerez wasabili birşeydi...
Sonra Çiya'ya gittik yine! İstanbul'daki ikinci adres oldu şu sıra; Keladoş ve murc pilavı yedim bu sefer.
Benim miniklerin bana hazırladığı doğum günü hediyelerimi çok sevdim :)
Ardından kardeşimdeki partim...
Partinin en güzeli :)
Gecenin bitimi, evde.. Beni dünyaya getirdiği için teşekkür ettim anneciğime...
Biraz da domestic işlere verdim kendimi.. İşte "pencere önü tarım" uygulamam. Yıllardır isterim saksıda nane yetiştirmeyi, en sonunda diktim nanelerimi; Z. de onu ziyaretim sırasında kendi bahçesinden iki tane soğan verdi "organik soğan bunlar" diyerek. Böylece soğan ve nane tarımına başladım.. Ama daha ilk gün hemen kargalar nanelerime ortak olmak isteyince, bir öneri üzerine çöp şiş çubukları ile çitimi kurmak zorunda kaldım... Bir kaç sabahtır da kahvaltıda dalından nane koparıyorum...
Bir başka evsel faaliyetim de yoğurt mayalamak oldu. Onu da yıllardır aklımdan geçiririm, şişede günlük süt aldım ve toprak tenceremde ısıttıktan sonra arkadaşımdan aldığım ev yoğurdu mayasını kullanarak mayaladım.. Yedi saat sonra son derece lezzetli bir yoğurdum oldu.. İlki başarılıydı..
Bir de fotoğrafını çekmediğim, tarifini bloglarda okuyup yaptığım portakallı-kahveli likörüm var ki, o da son derece başarılı :) Şimdilik keyfim yerinde...

2 yorum:

  1. ay ne güzel bir posttu bu,kutlamalar, pencere önü tarımı yoğurt mayalamalar ki, hemen toprak tencere alacağım.
    Tüm kutlamaalr kutlu olsun, pencere önü tarımı bolluk bereket içinde olsun ,mayalanan yoğurtlar güzel günlerin de mayası olsun.

    YanıtlaSil
  2. Lale hanım çok teşekkür ediyorum :) yoğurt mayalamaya niyet ederseniz halis muhlis ev yoğurdundan maya benden olabilir :)

    Güzel günlerin de mayası olsun!

    YanıtlaSil